Lilypie First Birthday tickers

Lilypie First Birthday tickers

11 Şubat 2011 Cuma

Keçi gribi mi, kendi düşen ağlamaz nezlesi mi?

Bu sene pek kar yağmadı. Ondan mıdır bilinmez her 2-3 kişiden biri grip. yoğun öksürük, boğaz ağrısı, ateş, yorgunluk...Klasik grip. Ama üstadlar her sene olduğu gibi bu seneki gribe de bir isim vermişler: Keçi gribi. Adı üstünde, zor geçiyor bu seneki grip...

Bir ihtimal, bu 2-3 kişilik istatistiğe girme isteğimden, diğer bir ihitmal, ince giyinip "aman 2 dakika böyle otursam bişicik olmaz" yaklaşımımdan ya da evdeki erkek popülasyonuna uyup, saçlarımı minicik kestirmemden kaynaklı olarak ben de sonunda yatağa düştüm. Bir haftadır boğazım zaten gıdıklıyordu. Perşembe günü yutkunmakta zorluk çekiyordum, bu sabah ise yataktan kalkamadım.

Bu durumun tek bir iyi tarafı var, minnoşu daha sık görebilmek. Ama tabii uzaktan sevebiliyorum bugün kendisini sadece. Emzirme zamanlarında, ağzıma maske takıyorum. Çok garipsiyor minnoş, çekip almaya çalışıyor.

Bugün keyfi çok yerinde meleğimin. Son birkaç gündür sanırım sesini keyfetti ki, farklı tonlarda çığlık denemeleri atıyor. Kendini eğliyor. Ablası minik yastığını verirmiş gibi yapıp kaçırınca çığlığı basıyor. Ama sinirli bir çığlık değil bu, eğleniyor çok. Ve ben sadece bu çığlıkları dinliyorum uzaktan. Televizyondan izleyen bir yabancı gibi hissediyorum kendimi.

Biraz önce meleğimin odasına girdim yine maskemle. Odasından müzik sesleri geliyordu. Bir baktım, ablasının kucağında ablası ile dans ediyor. Ama her akşam meleğimle bir tek ben dans ederdim. Nasıl şimdi bir başkası ile dans edebilir??? Hem de bundan zevk alabilir? Nasıl kıskandım anlatamam!

Keçi gribi midir, yoksa kendim ettim kendim buldum dolayısıyla ağlamaya hakkım yok nezlesi midir bilemem ama biran önce iyileşmek istiyorum; yine meleğimle oynamak, dans etmek, onu kıkırdatmak için.

1 yorum: